Aynı suya bakmak

Aynı Suya Bakmak

Deniz, farklı bilinç düzeylerine ilişkin bir simge olarak kabul edilirse, aynı suyun kıyılarında yaşayan toplumlar, bu kolektif bilinç düzeyleriyle farklı bakış açıları ve uzamsal ilişkiler üzerinden nasıl bağlantı kurabilir? Bu bakış açıları ve ilişki biçimleri ortak bir alanda ortaya konulduğunda, Akdeniz kimliği nesnel bir gerçeklik üzerinden değerlendirilebilir mi?

Akdeniz insanı çok uzun zamandır aynı suya bakmaktadır. Bu su, eski ve çağdaş kültürler için rüya gibi bir ilham kaynağı olmuştur. Turkuaz suları hassas bir ekolojik denge ile karşı karşıya olan bu önemli deniz, biyolojik bir çeşitlilik deposudur.

Belki şimdi sudaki yansımalarımızı görmenin tam zamanıdır. Suyun berraklığında birbirimizin farkına varmak belki de önümüzde yeni bir uzam açacaktır. Şair Edip Cansever’in “Sonrası Kalır” şiirinde, Akdeniz’e göz kırparak ifade ettiği gibi, bu alan bizi “suya yeni indirilmiş bir kayık gibi” özgür kılacaktır.